Kamu Konfederasyonları Platformu Kuruldu!

Kamu Konfederasyonları Platformunu oluşturan 8 konfederasyon genel başkanın katılımı ile Akar Otel’de basın toplantısı yapıldı.

Toplantıya; Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Haksen Genel Başkanı Ayhan Çivi, Bask Genel Başkanı Bayram Zengin, Tüm Memur-Sen Genel Başkanı Mustafa Çopursuz, Çalışan Sen Genel Başkan vekili Menderes Ateş, Şehit Gazi-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Fatih Ocak, Yurt-Sen Genel Başkanı Hakan Çeliksoy, Anadolu-Sen Genel Başkanı Mustafa Güçlü, sendika başkanları ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Toplantıda; Kamu çalışanları ve emeklilerinin hak kayıplarına neden olan ve sendikal haklara darbe vuran toplu sözleşmeye ilişkin ortak tepkiler dile getirildi.

Platform sözcüsü Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık tarafından yapılan ortak açıklamada aşağıdaki hususlar vurgulandı;

“Kamu emekçileri geçmiş dönemlerde toplu sözleşmelerden kayıplarla çıkmış, aldıkları ücretler daima enflasyon altında kalarak kamu emekçileri yoksulluğa mahkum edilmiştir. Kamu emekçilerinin bu seferki yenilgisi maddi kayıpların yanında örgütlenme özgürlüğünü engelleyen, sendikal tekelleşmenin önünü açan düzenlemeler de içermektedir. Bu durum yandaş konfederasyonun ve masada oturan diğer konfederasyonların eseridir. Memur-Sen, sendikaların örgütlenmesini engellemeyince çareyi “baraj sorununu” katmerli hale getirmekte görmüştür. Masada oturan konfederasyonlar da sessiz kalmıştır.

Kamu emekçileri, kamu emeklileri ve aileleri mutsuz ama Memur-Sen bu tablodan memnun olan tek yapıdır. Kamu emekçilerine ve emeklilerine 2021 yılı 6. Dönem Sözde Toplu Sözleşme görüşmelerinde 2022’de % 5+7, 2023’de ise % 8+6 ve enflasyon farkı teklif edilmesini şiddetle reddediyoruz.

Kamu emekçilerinin ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik hakları ile ilgili ciddi sorunlar ve sıkıntılar yaşanmasına rağmen, yapılan görüşmelerin ağırlıklı olarak yüzdelik zam pazarlığına indirgenmesi, toplu sözleşme hakkının önemi ve kapsamının yeterince kavranılmadığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Geçmiş toplu sözleşmelerden kaynaklanan kayıpların karşılanmadığı, seyyanen zammın olmadığı, kaşıkla verilen artışların kepçeyle vergi dilimi nedeniyle geri alındığı, ikramiyenin olmadığı, yalnızca başarısız toplu sözleşme imzalayanların üye kaybetmemesi için örgütlenme özgürlüğüne set çeken %1 barajının konulduğu toplu sözleşme metni bunun en somut kanıtıdır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, üye sayısı az ve sözleşmeye muhalif sendikalar için “merdiven altı sendikalar” ifadelerini kullanmasını kınıyoruz. Bakan Bilgin’in, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma şartını da “hizmet kollarında” yüzde 1 örgütlenme barajını” koymasını da kabul etmiyoruz.

Emekçilerin en temel anayasal hakkı olan sendikalı çalışma hakkının dahi amansızca engellenmeye çalışıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Bakan Bilgin’in ifadeleri Anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşma ve sözleşmelerdeki taahhütlerine aykırı, çağdaş normlardan uzaktır.

Türkiye’de memur sendikaları “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Yasasına” göre kurulmaktadır. Yasaya göre kurulan hiçbir sendikayı merdiven altı veya gayri meşru sendikal anlayış olarak göstermek mevcut yasaya aykırıdır.

Toplu sözleşmede ikramiyesinden yüzde 1 örgütlenme şartı mevcut “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme yasasının” 28. maddesine aykırıdır.

Kamu Konfederasyonları Platformu olarak; toplu sözleşme ikramiyesinden faydalanmak için getirilen yüzde 1 barajının, sendikaların emekçilerin haklarını savunan dayanışma ve mücadele örgütlerinin engellenmesi olarak değerlendiriyoruz.

Kamuda, işçiler ve kadrolular dahil 4 milyon 834 bin 208 çalışan bulunmaktadır. Toplam memur sayısı 2 milyon 658 bin 555, toplam sendikalı memur sayısı 1 milyon 718 bin 984 kişidir. Kamuda 939 bin 571 sendikasız memur bulunmaktadır.

Üç konfederasyon dışında örgütlü bulunan konfederasyonların 97 bin 605 üyesi bulunurken bağımsız sendikaların ise 54 bin 819 üyesi bulunmaktadır. Yüzde 1 barajının altında kalan 56 bin 335 örgütlü kamu emekçisi vardır. Bağımsız ve diğer konfederasyonların toplam üyesi 152 bin 425 kişidir.

Yüzde 1 barajı nedeniyle toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanamayacak kamu emekçilerinin sayısı 2 milyona yaklaşmaktadır.

Kamu emekçilerinin alım gücünü artırmayan, sahadaki gerçek enflasyon altında ezdiren, kayıplarımızın karşılanmadığı ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engele karşı 8 konfederasyon olarak bir araya geliyor,

Ve diyoruz ki;

“4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa” aykırıdır.
Toplu İş Sözleşmesi masasının yapısı en başından yanlıştır.
Söz konusu %1 barajı altında kalan 192 sendikanın bünyesine kayıtlı binlerce üyesi var.
Grev hakkı olmadan oturulan sözde “Toplu Sözleşme” masasında emekçiler lehine bir karar çıkmayacağını göstermiştir.
Sendika üyesi olması yasaklanan asker, polis, hakim, savcı, ceza infaz koruma memurlarına vb. sendika hakkı getirilmelidir.
Sendikal haklara,
Örgütlenme özgürlüğüne,
Sendika seçme özgürlüğüne,
Eşitlik ilkesine aykırıdır.
Kamu Konfederasyonları Platformu olarak; özetin özetini söylemek gerekirse Memur-Sen ve Kamu-Sen anlaşılan çok iyi bir satış sözleşmesi imzalamışlardır ancak baraja karşı 8 konfederasyon bitti demeden bitmeyecek omuz omuza alanlarda bu rantçı ve menfaatçi anlayışa karşı mücadele yürütmekte kararlıyız.”